Mustafa Sandal'ın müzik kariyeri : Onno Tunç, Selçuk Başar, Uğur Başar, Garo Mafyan, gibi Türkiye'nin önemli müzik adamlarına asistanlık yaptığı dönemlerde başladı. Kendi müzik ruhunu öğrendikleriyle birleştirerek belki de asıl müzikal kimliği olan bestecilik ve söz yazarlığı yönünü ortaya çıkardı. Zerrin Özer, Hakan Peker, Yonca Evcimik, Ayşegül Aldinç gibi pop müzik yıldızlarına verdiği şarkılar Mustafa Sandal'ı aranan ve gerçek anlamda peşinden koşulan bir besteci ve söz yazarı konumuna getirdi. Düşünülecek olursa yüzü tanınmayan ve pek ortalarda görünmeyen bir şarkı yazarının bu derece popüler olabilmesi için Türkiye yeni ve alışılmamış bir durumdu. Yaptığı şarkıları müzik piyasasına verirken kendi adına bir albüm çıkartmak için daha fazla öğrenmeyi, daha iyi bilmeyi, daha çok biriktirmeyi bekledi. Bu süre zarfında müziği akademik yönüyle incelemeyi ve müzik teknolojisini yakından takip etmeyi ihmal etmedi.
Uzun çalışmalar sonucu artık kendi yaptığı şarkıları kendi söyleme kararı aldı ve 1994 yılında ilk albümü "Suç Bende"yi çıkardı. Bu albüm 1,5 Milyon MC ve 200 Bin CD tirajıyla, pop müzik albümlerinin ulaşabildiği satışların çok ötesine geçti ve Mustafa Sandal'ı tartışmasız bir star yaptı. Suç Bende isimli albüm piyasaya verildikten üç ay sonra Mustafa Sandal Türkiye turnesine başladı. Bir seneden çok daha kısa bir süre içinde Türkiye'de 140, Avrupa'da 30 konser vererek kırılması güç bir rekora imza attı. İlk albümün başarısından sonra Sandal bestecilik ve söz yazarlığıyla yetinmek istemedi. İlgi duyduğu başka bir alan olan ve asistanlık yaptığı dönemlerde öğrenmeye başladığı şarkı aranjörlüğü yönünü geliştirmeye karar verdi. Bu yüzden evine bir HomeStudio kurarak oldukça uzun bir zaman bu dalda çalışmalar yaptı.
Klavye, gitar, bilgisayar, müzik programcılığı konularında bu işin ustalarıyla çalıştı. 1995 yılında diğer sanatçı arkadaşlarına verdiği şarkıların yanı sıra ilk kez bir albümün aranjörlüğünü ve müzik direktörlüğünü üstlendi. Sibel Alaş'ın Adam adlı albümüne aranjör ve müzik direktörü olarak imza attı. 1996'da Londra'ya yerleşti ve müzik çalışmalarını orada sürdürmeye karar verdi. Yaklaşık iki yıl aradan sonra ikinci albümü "Gölgede Aynı" adlı albümünü hazırladı. Satışları ise rekor düzeye ulaştı. 2 Milyon MC ve 600 bin CD ile zirveye oturdu. Bu albümde de tam 140 konser vererek rekor üstüne rekor kırdı. Bu albümün ilk albümünden farkı tam anlamıyla bir Mustafa Sandal Prodüksiyonu olmasıydı. ilk albümdeki bestecilik ve söz yazarlığı perfonmasına albümün aranjörlüğü ve süpervizörlüğünü de ekledi. Gölgede Aynı yüzlerce yurtiçi ve yurtdışı konserleriyle örneğine az rastlanır bir Mustafa Sandal fanatizimini de beraberinde getirdi.
Bir zamanlar hayal edilmesi bile güç olan stadyum konserlerinin serisini her konserde en az 20 bin kişiye seslenerek başarıyla tamamladı. Mustafa Sandal albümleri ve konserlerindeki başarıyla yetinmeyerek müziğin görsel yanı diyeceğimiz müzik videolarında daha önce denenmemiş temalar kullandı. Bir Anda'ya action tarzında çektiği klip gösterime girdiği ilk gün büyük dikkat çekti. Ve en istek alıp yayınlana klip olarak listelerin üst sıralarında kendine yer buldu. Bütün bunlar olup biterken Mustafa Sandal başkaları içinde çalışmayı ihmal etmedi. Son çalışmalarına Türkiye'nin önemli kadın vokallerinden İzel ve Reyhan Karaca örnek gösterilebilir. Halen konser ve beste çalışmalarına devam eden Mustafa Sandal'ın merakla beklenen üçüncü albümü piyasaya çıktı