ROMAN YAZMIŞBir akıl hastanesinde bir deli, öteki deliye:
- Ben bir roman yazdım, al oku; bakalım beğenecek misin, demiş.
Ve kendisine kalınca bir kitap vermiş.
Öteki deli, bir hafta boyunca okumuş romanı. Sonunda arkadaşı deliye:
- Romanın çok ilginç, demiş; yalnız biraz kalabalık, çok isim var içinde.
Kitabı veren deli:
- Al, demiş, ikinci cildini de oku.
Ve kalınca bir kitap daha vermiş.
Yine aradan bir zaman geçmiş. Romanın ikinci cildini de alan deli:
- Bunu da okudum, demiş; gerçekten çok ilginç ama, bu da çok kalabalık; çok isim var içinde...
O sırada akıl hastanesinin doktoru gelmiş üstlerine:
- Verin bakayım, demiş, o telefon rehberlerini. Ne zaman aldınız bunları; ben de kaç gündür onları arıyordum
IŞIĞI GÖREN GELİYOIŞIĞI GÖREN GELİYORAdamın karısı hamileymiş.Bir gece yarısı sancılanmış.Çağırılan ebe tam doğuma başlarken elektrikler kesilmiş.Adamcağız mecburen fener tutarak doğuma yardımcı oluyormuş.
Nihayet bebek sağlıkla doğmuş.Ancak ebe bakmış bir bebek daha geliyor.Onu da doğurtmuş.
Bitmemiş ardından bir tane daha..
Adam derhal feneri söndürmüş.Ebe;
-Ne yaptın,yak şu feneri!..
-Olmaz ebe hanım,baksana ışığı gören geliyor!..
SERSERİDünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaţayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbirseyi olmayan kibirli bir adamla karsılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
"Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek gayet sakin su karşılığı verir :
Ben çekilirim!
SERVETMeşhur bir filozofa “Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?” diye sorulduğunda “Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan”demiş.